Bilim insanlarından ‘çığır açıcı’ yeni çalışma: Erkekler için doğum kontrol hapı geliştiriliyor
4 mins read

Bilim insanlarından ‘çığır açıcı’ yeni çalışma: Erkekler için doğum kontrol hapı geliştiriliyor

Science dergisinde yayınlanan bir çalışmada, Baylor College of Medicine ve işbirliği yapan kurumlardaki araştırmacılar, hayvan modellerinde yeni, hormonal olmayan sperm spesifik bir yaklaşımın geri dönüşümlü insan erkek doğum kontrolü için umut verici bir seçenek sunduğunu ileri sürdü.

Baylor Patoloji ve İmmünoloji Bölümü Başkanı ve İlaç Keşif Merkezi Direktörü Dr. Martin Matzuk, “Araştırmacılar erkek kontraseptifleri geliştirmek için çeşitli stratejiler araştırıyor olsalar da, hala erkekler için bir doğum kontrol hapımız yok. Bu çalışmada, hem erkeklerde hem de farelerde doğurganlık için özellikle gerekli olan bir protein olan serin/treonin kinaz 33’ü (STK33) inhibe edecek küçük bir molekülü tanımlayan yeni bir yaklaşıma odaklandık” dedi.

Önceki araştırmalar STK33’ün testiste zenginleştiğini ve fonksiyonel sperm oluşumu için özellikle gerekli olduğunu gösterdiği kaydedildi. Farelerde, STK33 geninin devre dışı bırakılması, anormal sperm ve zayıf sperm hareketliliği nedeniyle fareleri kısır hale getirmektedir. Erkeklerde, STK33 geninde bir mutasyon olması, Stk33 nakavt farelerde bulunan aynı sperm kusurlarının neden olduğu kısırlığa yol açar.

Sr. Patoloji ve İmmünoloji Kürsüsü Başkanı Robert L. Moody, “Bu nedenle STK33, erkeklerde doğum kontrolü için minimum güvenlik kaygıları ile uygulanabilir bir hedef olarak kabul edilmektedir. STK33 inhibitörleri tanımlanmıştır, ancak hiçbiri STK33’e özgü veya canlı organizmalarda STK33 işlevini kimyasal olarak bozma gücüne sahip değildir” diye konuştu.

“ETKİLİ BİR STK33 İNHİBİTÖRÜ BULMAK”

Matzuk laboratuarında çalışan bilim insanı Dr. Angela Ku, “Güçlü STK33 inhibitörlerini keşfetmek amacıyla milyarlarca bileşikten oluşan koleksiyonumuzu taramak için DNA Kodlu Kimya Teknolojisini (DEC-Tec) kullandık. Grubumuz ve diğerleri bu yaklaşımı daha önce de güçlü ve seçici kinaz inhibitörlerini ortaya çıkarmak için kullanmıştı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacılar, daha kararlı, güçlü ve seçici hale getirmek için başarılı bir şekilde modifiye edilmiş versiyonlarını ürettikleri güçlü STK33’e özgü inhibitörleri ortaya çıkardı.

Matzuk laboratuarında doktora sonrası araştırmacı olan ortak yazar Dr. Courtney M. Sutton, “Bu modifiye versiyonlar arasında CDD-2807 bileşiğinin en etkili olduğu ortaya çıktı. Ardından, fare modelimizde CDD-2807’nin etkinliğini test ettik. Çeşitli dozları ve tedavi programlarını değerlendirdik ve ardından farelerdeki sperm hareketliliğini ve sayısını ve ayrıca dişileri dölleme yeteneklerini belirledik” dedi.

“SPERM HAREKETLİLİĞİNİ AZALTTI”

Çalışmada, CDD-2807 bileşiğinin, kan-testis bariyerini etkili bir şekilde geçerek düşük dozlarda sperm hareketliliğini, sayısını ve farelerin doğurganlığını azalttığı belirtildi.

Sutton, “Farelerin CDD-2807 tedavisinden kaynaklanan toksisite belirtileri göstermediğini, bileşiğin beyinde birikmediğini ve tedavinin Stk33 nakavt farelere ve STK33 mutasyonuna sahip erkeklere benzer şekilde testis boyutunu değiştirmediğini görmekten memnuniyet duyduk. Daha da önemlisi, doğum kontrol etkisi tersine çevrilebilirdi. CDD-2807 bileşiğinin kullanılmadığı bir dönemin ardından fareler sperm hareketliliğini ve sayısını geri kazandı ve tekrar doğurgan hale geldi” dedi.

Biyokimya ve moleküler farmakoloji doçenti ve Baylor’daki Dan L Duncan Kapsamlı Kanser Merkezi üyesi olan Dr. Choel Kim, “Makalemizde STK33 için ilk kristal yapıyı da sunuyoruz. Kristal yapımız, güçlü inhibitörlerimizden birinin STK33 kinaz ile üç boyutlu olarak nasıl etkileşime girdiğini gösterdi. Bu da nihai bileşiğimiz olan CDD-2807’yi daha iyi ilaç benzeri özellikler için modellememizi ve tasarlamamızı sağladı” ifadelerini kullandı.

Baylor’da patoloji ve immünoloji ile biyokimya ve moleküler farmakoloji yardımcı doçenti olan Dr. Mingxing Teng ise “Bu çalışma, Baylor’daki İlaç Keşif Merkezi’ndeki ekibimiz ve işbirlikçilerimiz tarafından gerçekleştirilen bir güç gösterisiydi. Genetik olarak doğrulanmış bir doğum kontrol hedefinden yola çıkarak STK33’ün kimyasal olarak da doğrulanmış bir doğum kontrol hedefi olduğunu gösterebildik” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir